2022/2023 DÖNEMİ KONUK SANATÇILARI BELLİ OLDU

Flu Foto

Elimize geçen yaklaşık 200 başvuru arasından bağımsız bir jüri farklı dallarda faaliyet gösteren 22 sanatçıda karar kıldı. Aralarında bu yıl da, Allianz Kültür Vakfı tarafından desteklenen Ortak Üretim Bursları kapsamında Akademide misafir edeceğimiz, Türkiye ve Almanya’dan üç sanatçı ikilisi de bulunuyor. Seçilen sanatçılar 1 Ekim 2022 itibariyle dörder aylık zaman dilimlerini Boğaz kenarındaki rezidansta geçirecekler. Yeni konuk sanatçılar arasında yazar ve gazeteci Mohamed Amjahid, moda tasarımcısı Julia von Leliwa, sahne sanatçısı Nuray Demir, müzisyen Stefan Goldman ile sanatçı ikilisi Rûken Tekeş ve Ute Freund gibi isimler bulunuyor.

Basın Açıklaması, 18 Mayıs 2022

Tarabya Kültür Akademisi, tüm dallarda faaliyet gösteren sanatçıları İstanbul’da misafir eden bir rezidans programıdır. Bu rezidans programı çerçevesinde yeni bakış açıları geliştirir, sınırlarötesi karşılaşmalara imkan tanır ve Almanya ile Türkiye arasında kalıcı kültürel iş birliği ve ortaklaşma deneyimlerine katkı sağlar. Bugüne dek 120’den fazla sanatçı rezidansta misafir oldu ve üretti. Almanya’da ikamet eden ve mimarlık, güzel sanatlar, sahne sanatları, tasarım, edebiyat, müzik, film, gazetecilik ve kültür teorisi alanlarında faaliyet gösteren sanatçı ve kültür aktörlerine burs başvurusu imkanı sunar. Ayrıca, Almanya ve Türkiye’den sanatçı ikililerinin de (Allianz Kültür Vakfı iş birliğiyle gerçekleşen programa) başvuru imkanları bulunmaktadır. Burslar Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından karşılanır, rezidans programın küratörlüğünü ise Goethe-Institut üstlenmektedir.

Jüri ve Danışma Kurulu
2022/2023 dönemi konuk sanatçıları beş kişiden oluşan bağımsız bir jüri tarafından belirlendi. Güncel olarak Jüri şu beş üyeden oluşmaktadır: Yönetmen ve senarist Feo Aladag (Başkan), Köln Ludwig Müzesi müdürü Yılmaz Dziewior, İslam bilimci ve gazeteci Rainer Herrmann, Caz piyanisti ve besteci Julia Hülsmann ve Allianz Kültür Vakfı yöneticisi Esra Küçük.

Jüri üyeleri Kültür Akademisi Danışma Kurulu tarafından belirlenir. Danışma Kurulunu ise Almanya Federal Meclisi temsilcileri, Almanya Federal Hükümetinin Kültür ve Medya Politikalarından sorumlu Devlet Bakanı ve de Alman Dışişleri Bakanlığı ile Goethe-Institut temsilcileri oluşturur. Danışma Kurulu aynı zamanda Kültür Akademisinin çalışma ilkelerini belirler.

Öncesinde, Almanya’dan ve Türkiye’den 22 bağımsız uzmandan oluşan bir kurul, puanlama sistemine dayanan bir ön seçim yaptı. Bu puanlama bağlayıcı olmamakla beraber jürinin kararına tavsiye niteliğinde zemin oluşturdu. 2022/23 dönemi için uzmanlar kurulu şu isimlerden oluşmaktadır: Stéphane Bauer (Kunstraum Kreuzberg), Selda Asal (Apartment Project), Prof. Melih Görgün (Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul/Sinopale Sinop Bienali), Beral Madra (Küratör), Jan Rohlf (CTM), Ulrich Mertin (Hezarfen Ensemble), Ulrich Habersetzer (Bayrischer Rundfunk), Arndt Weidler (Jazzinstitut Darmstadt), Jeremy Woodruff (İstanbul Teknik Üniversitesi), Dr. Florian Höllerer (Literarisches Colloquium Berlin), Bettina Fischer (Literaturhaus Köln), Volkan Türeli (Hebbel am Ufer), Stawrula Panagiotis (Schauspiel Köln), Fabian Larsson (Ballhaus Naunynstraße), Christoph Gröner (Filmfest München), Malve Lippmann (bi-bak Sinema Transtopia), Prof. Maike Mia Höhne (Kurzfilm-Festivals Hamburg), Dr. Banu Karaca (kültür bilimci), Tanıl Bora (yazar, gazeteci), Evrim Altuğ (gazeteci), Gülin Üstün (film yapımcısı/İstanbul Film Festivali), Gülhan Kadım (tiyatrocu/Kumbaracı50)

Bu yılki konuk sanatçılar:

1 Ekim 2022 – 31 Ocak 2023
Daniela Danz
Rebekka Endler
Özlem Günyol & Mustafa Kunt
Rûken Tekeş & Ute Freund

1 Aralık 2022 – 31 Mart 2023
Özlem Sarıyıldız

1 Şubat 2023 – 31 Mayıs 2023
Murat Adash
Nicolas Dunston
Elisabetta Lanfredini
Svealena Kutschke
Cansu Tanrıkulu & Kaan Bıyıkoğlu

1 Haziran 2023 – 30 Eylül 2023
Mohamed Amjahid
Anna Bromley
Nuray Demir
Stefan Goldmann
Julia von Leliwa
Burcu Türker
Naz Yoloğlu ve Birgit Severin & Guillaume Neu-Rinaudo

1 Ekim 2023 – 31 Ocak 2024
Dilek Mayatürk

2022/2023 DÖNEMİ KONUK SANATÇILARININ KISA ÖZGEÇMİŞLERİ

Murat Adash Alman-Türk çağdaş sanatçı. Performatif ve bölgeye özel sanatsal pratiğinde bedensellik ve mekansallık arasındaki ilişkileri ve gerginlikleri ele alıyor. Çalışmaları uluslararası alanda gösterilen Adash, ayrıca çok sayıda ödüle ve bursa layık görüldü, seçkin uluslararası sanatçı rezidans programlarına katıldı. Murat Adash, Fulbright ve DAAD burlsarı desteğiyle School of the Art Institute of Chicago’da güzel sanatlar master öğrenimini tamamlamıştır.

Mohamed Amjahid bağımsız gazeteci ve kitap yazarı. Kuzey Afrika ve Yakın Doğu bölgelerinde araştırmacı-gazeteci ve muhabir olarak göç, ırkçılık ve polis şiddeti gibi konular üzerinde çalışmaktadır. Süddeutschen Zeitung, haftalık gazete Die Zeit ve Der Spiegel gibi yayınlarda yazan Amjahid, taz gazetesi ve Rundfunk Berlin-Brandenburg için düzenli olarak köşe yazıları yazıyor. Son olarak, çok satanlar listelerine giren Der weiße Fleck. Eine Anleitung zu antirassistischem Denken başlıklı kitabı Piper Verlag’da yayımlandı. Eylül 2022’de üçüncü kitabı olan Let’s Talk about Sex, Habibi. Liebe und Begehren von Casablanca bis Kairo yine aynı yayınevinde okurlarla buluşacak. Los Angeles’te bulunan Thomas Mann House’da fellow olan Amjahid, şu anda tüm dünyada birkaç farklı araştırma ve gazetecilik çalışması sürdürmektedir.

Anna Bromley Humboldt-Universität Berlin’de siyasal bilimler, Hochschule für bildende Künste Bremen ve Hamburg’da sanat öğrenimi gördü. Kültür araştırmaları ile sanat arasına konumlanan süreç temelli melez yöntemlerle temsili konuşma ve ifade biçimlerine ışık tutan sanatçı, kendi düzenlerini devre dışı bırakan sesler ve olayların izini sürüyor. Sanatsal müdahaleleri, son zamanlarda beuys2021 | beuysradio, Hörspielstudio WDR Köln, Akademie der Künste der Welt Köln, documenta14 Kassel, Tiflis Mimarlık Bienali, Bärenzwinger Berlin, nGbK – neue Gesellschaft für bildende Kunst Berlin, HKW Berlin ve SAVVY Contemporary Berlin gibi mekan ve etkinliklerde yer aldı. Güncel projelerinde, sesleri, tınıları, yayınları ve cihazları Avrupa’nın sınırlarından nüfuz eden yetmişli yıllar korsan radyolarının nevi şahsına münhasır spikerlik anlayışının bedenselliği ve nesneselliğini irdeliyor.

Daniela Danz 1976 yılında Eisenach’da dünyaya geldi, Prag, Berlin, Leipzig ve Halle’de Alman dili ve edebiyatı ve sanat tarihi öğrenimi gördü, mimarlık tarihi üzerine doktora tezini tamamladı, yaşamını ve çalışmalarını bağımsız yazar olarak Kranichfeld/Thüringen’de sürdürmektedir. Mainz Bilim ve Edebiyat Akademisi Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Danz, Universität Hildesheim’de ders vermektedir. Son çıkan kitapları: Wildniß, şiirler, Göttingen 2020; Lange Fluchten, roman, Göttingen 2016.

Nuray Demir görsel, performatif ve sahne sanatları alanında faaliyet gösteren sanatçı ve küratör. Sanatsal pratiğinin temelini araştırmacı ve radikal disiplinlerötesi bir yaklaşımın oluşturduğu Demir, aralarında Haus der Kulturen der Welt, Museum für Kunst & Gewerbe Hamburg, HAU Hebbel am Ufer Berlin ve Wiener Festwochen gibi çeşitli kurumlar bünyesinde projeler gerçekleştirmiştir. Aralarında Weißensee Kunsthochschule Berlin’in de bulunduğu eğitim kurumlarında yaklaşımlarını verdiği derslere dahil etmektedir.

Nick Dunston besteci, doğaçlamacı ve bas sanatçısı. Kuzey Amerika ve Avrupa’da uluslararası festivallere katıldı, Marc Ribot, Ches Smith, Imani Uzuri, Ingrid Laubrock, Anna Webber ve Vijay Iyer gibi santçılarla birlikte sahne aldı. Kendi adıyla yayımlanan üç stüdyo albümünün yanı sıra, Bang on a Can, JACK Quartet, Bass Players for Black Composers, Maggie Cox ve Joy Guidry gibi toplulukların siparişleri üzerine besteler yaptı. Dunston, 2021-2022 sezonunda artist-in-residence olarak Wet Ink Ensemble ile çalışmaktadır.

Rebekka Endler 1984 yılında dünyaya geldi, Köln’de bağımsız gazeteci, podcast yayıncısı ve yazar olarak yaşamını ve çalışmalarını sürdürmektedir. Deutschlandradio’nun kanalları için radyo yayınları, SZ Magazin için röportajlar hazırlayan sanatçının Das Patriarchat der Dinge başlıklı ilk kitabı, ataerkil gündelik yaşam tasarımlarını ele almakta olup 2021 yılında yayımlanmıştır, şu anda çok sayıda dile çevrilmektedir. Bu aralar, ataerkilliğin toplumsal etki mekanizmaları üzerine bir kitap ve genel bir güvensizlik duygusu içinde bulunan bir kadınla ilgili bir roman yazmaktadır.

Stefan Goldmann tekno müziğinin temellerinden esinlenerek müzik yapıyor: Kalıplar, örneklemeler ve loop’lar sınırlarını zorlayarak somutlaştırılıyor, böylece şaşırtıcı tasarımları mümkün kılıyor. Çalışmaları, elektronik parçalardan müzik tiyatroları, topluluklar, dans gösterileri ve filmler için bestelediği müziklere uzanan Goldmann, çok sayıda albüm yayımladı, tüm dünyada sahne alıyor ve 2020 yılından bu yana Berlin Filarmonisi Strom Festivali’nin genel sanat yönetmenliğini yürütüyor.

Özlem Günyol & Mustafa Kunt
Özlem Günyol (*1977, Ankara) ve Mustafa Kunt (*1978, Ankara) Hacettepe Üniversitesi ve Städelschule’de heykel öğrenimi gördüler. Frankfurt am Main kentinde sürdürdükleri çalışmalarında, bireysel ve kolektif aidiyetin temsili, dil ile iktidar ve hakimiyet imgeleri, medya üzerinden yayılan bilgiler ve onların kültürel olarak kodlanmış anlayış kalıplarıyla ilişkileri gibi konuları ele alıyorlar. Böylelikle, kültürel ve ulusal aidiyet temelli güncel toplumsal meselelerin eleştirel bir biçimde irdelenmesine katkı sağlıyorlar. Sanatsal yaklaşımları, bu soruların yanıtlanma şeklini yapısal olarak değiştiriyor ve dönüştürüyor. Günyol & Kunt, bu çalışmalar kapsamında tercüme, kodlaştırma, dekonstrüksiyon, sınıflandırma, karşılaştırma ve örtüşme gibi yöntemler kullanmaktadırlar.

Svealena Kutschke Berlin’de yaşayan edebiyatçı ve tiyatro yazarı. Son kitabı Gewittertiere ile birlikte toplam dört romanı yayımlandı. Yazarın, zu unseren füßen, das gold, aus dem boden verschwunden başlıklı tiyatro oyunu 2019 Autorentheatertage festivaline davet edildi ve Deutsches Theater Berlin’de ilk kez izleyiciyle buluştu. Svealena Kutschke 2019 Schiller-Gedächtnis-Preis teşvik ödülü ve 2022 Hebbel Ödülü’ne layık görüldü. 2022 yılında Wiener Wortstätten kapsamında gerçekleşen Drama Lab programına katılmaktadır.

Elisabetta Lanfredini İtalyan şarkıcı, performans sanatçısı, araştırmacı, besteci, ses ve video sanatçısı; Berlin’de yaşamakta ve çalışmaktadır. Bolonya Konservatuvarında etnomüzikoloji, caz şarkıcılığı ve doğaçlama öğrenimi gören Lanfredini, çalışmalarında kültürel kimlik ve göç, sözlü miras ile çağdaş toplumdaki simgeler ve arızalar konularını ele alıyor. CTM-Transmediale, Deutschlandfunk Kultur, DAAD Berlin gibi sahnelerde izleyiciyle buluştu ve aralarında Gema çalışma bursu, Musikfonds/ NewKulturStart Programm (2021, 2022) ve Goethe-Institut Virtual Residency programının da bulunduğu (2020) çok sayıda ödüle layık görüldü.

Julia von Leliwa Hochschule für Künste Bremen’de bütünsel tasarım öğrenimi gördü. Viktor&Rolf ve Balenciaga markaları için moda tasarımcılığı yaptı. Kostüm tasarımcısı olarak Robert Wilson (The Life and Death of Marina Abramovic – 2011, Pushkin Fairy Tales – 2015, Luther dancing with the gods – 2017, Le Trouvère – 2018), Tilman Hecker (Midnight – 2016 ve I Capuleti e i Montecchi – 2016), Chris Kondek (Last Call – 2019) gibi yönetmenlerle birlikte çalıştı. 2011 yılında Akademie Schloss Solitude burs programı kapsamında Stuttgart’ta bulundu. 2012’den bu yana Almanya, İsviçre ve İran’da sanat yüksekokullarında ders veriyor. İran’da sürdürdüğü tekstil zanaat teknikleri ve kültürlerarasılık araştırmaları Goethe-Institut ve Institut für Auslandsbeziehungen (ifa) tarafından desteklenmektedir.

Dilek Mayatürk 1989 yılında İstanbul’da dünyaya geldi, doğduğu kentte ve Klagenfurt’ta sosyoloji öğrenimi gördü. Belgesel film yönetmeni ve yapımcı olarak farklı ortamlar ve medya kuruluşları için çalışmaktadır. Şiirleri Türkiye’de çok sayıda ödül aldı. 2014 yılında Cesaret Koleksiyonu (Yeniinsan Yayınevi), 2020’de Brache (Hanser Berlin), 2021’de Bir Daha Yok Çiçeği (Klaros Yayınları) başlıklı kitapları yayımlandı. 2022 yılında Berlin Senatosu Üretim Bursu ve Edenkoben Bursu’na layık görüldü. Yaşamını Berlin’de sürdürmektedir.

Özlem Sarıyıldız araştırmalarında ve sanatsal pratiğinde birincil gereç olarak görsel-işitsel materyaller kullanıyor. Çalışmaları, toplumsal cinsiyet, hafıza, duyguların esas nesnelerinden başka şeylere aktarılması ve müştereklik konularına odaklanan Sarıyıldız, “hayatın harabelerinin” dolaysız güzelliğinden istifade ederek bir yaşam ihtimalini özgürleştirmek için çaba harcıyor. Ankara’da ODTÜ’de endüstri tasarımı lisans öğrenimi ile medya ve kültür bilimleri lisansüstü öğrenimi gören sanatçı, 2014-2015 yılları arasında Jeanne Sauvé Foundation bursunu aldı ve Montreal University McGill’de öğretim üyesi olarak bulundu. Yapıtları çok sayıda uluslararası platformda gösterilen Özlem Sarıyıldız, yaşamını ve çalışmalarını Berlin’de sürdürmektedir.

Burcu Türker metinler ve resimler aracılığıyla hikayeler anlatıyor. Kunsthochschule Kassel’de gördüğü görsel iletişim öğrenimi sırasında çizgi roman ve ilüstrasyon sanatı alanlarına odaklanan sanatçı, 2016 yılından bu yana Berlin’de yaşamaktadır. 2016’da ilk otobiyografik çizgi romanı Süße Zitronen (Jaja Verlag) yayımlandı; roman aynı yıl Berthold Leibinger Vakfı Çizgi Roman Ödülü’ne aday gösterildi. 2018 yılında Berlin Senatosu Kültür Dairesi’nin verdiği altı aylık çizgi roman bursu kapsamında Cité Internationale des Arts Paris’te bulundu, 2020’de Hessen Eyaleti Edebiyat Konseyi ile ALCA bursiyeri olarak Bordeaux’ya konuk oldu.

2022/2023 DÖNEMİ ORTAK ÜRETİM BURSLARI

Studio b severin & Naz Yoloğlu

Studio b severin

Birgit Severin ve Guillaume Neu-Rinaudo Design Academy Eindhoven’de öğrenim gördüler. Disiplinlerarası çalışmaları, sosyal adalete dayalı ve sürdürülebilir bir toplum oluşturmak amacıyla insan eliyle şekillenmiş çevrenin psikolojik boyutunu araştırıyor. İkili Berlin’de yaşamaktadır. Çalışmaları, Museum of Craft and Design San Francisco, Kunstgewerbemuseum Berlin, Venedik Tasarım Bienali ve Saint-Etienne Bienali gibi seçkin uluslararası müze ve bienallerde gösterildi.
İstanbul’da yaşayan sanatçı ve tasarımcı Naz Yoloğlu, farklı kültürel kalıntıları, hikayeleri ve farklı varoluş biçimlerini müşterek çağdaş bir temelde yansıtan duygusal sanat eserleri ve heykelsi koleksiyoncu parçaları ortaya çıkarıyor. Central Saint Martins College Londra’da mimarlık öğrenimi gören sanatçı, 2015 yılında kendi stüdyosunu kurdu ve 2018’den bu yana NAAZ adı altında çalışmalarını sürdürüyor. Eserleri, Milano Tasarım Haftası kapsamında Ventura Futur’da ve 21. yüzyıl sanatı ve tasarımları fuarı olan Collectible Fair Brüksel’de gösterildi, 2019’da Galerie Scene Ouverte Paris’te gerçekleşen Metapmorhoses dahilinde ve Design Miami ile İstanbul Elgiz Müzesi’nin grup sergilerinde izleyiciyle buluştu.

Kaan Bıyıkoğlu & Cansu Tanrıkulu

Kaan Bıyıkoğlu hem bilişsel bilim hem klasik piyano alnında master öğrenimini tamamladı. Rotterdam Konservatuvarı’nda caz piyanosu öğrenimi gördü; Türkiye, Hollanda, Almanya, Belçika, Macaristan, Tayland, Laos ve Brunei’de çok sayıda konser ve kayıt çalışmasına katıldı. Bıyıkoğlu 2013 ie 2015 yılları arasında Ankara Devlet Konservatuvarı’nda piyano ve armoni dersleri verdi. 2015’ten bu yana müzikal çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.

Cansu Tanrıkulu Berlinli multimedya sanatçısı, besteci ve doğaçlamacı. Farklı projeler yöneten ve köklü projelerde yer alan sanatçı, yaratıcı Avrupa müziğinin genç sesleri arasında gösteriliyor. 2021 yılında Maxim Gorki Theater Berlin’de sahnelenen Krampus oyununun müziklerini besteledi. İlk üçlü albümü, Jazzfest Berlin’de ilk kez dinleyiciyle buluştu. Projelerini uluslararası sahneler ve platformlarda sergilemeye devam etmektedir.

Ute Freund & Rûken Tekeş

Ute Freund Berlin’de yaşayan görüntü yönetmeni. Deneysel sanat filmleri, sinema filmleri ve belgeseller çekiyor. Hamburg Media School’de görüntü yönetmenliği öğrenimi görmeden önce sanat tarihi okudu. AUSREISSER başlıklı tez filmi 2004 yılında Öğrenci Oscar’ı ödülüne layık görüldü. 2006 yılında Cannes’da Emerging Filmmakers programına seçildi. DU HAST GESAGT, DASS DU MICH LIEBST filmiyle 2007’de Ulusal Görüntü Tasarımcıları Yarışması’nı kazandı. HELLO, I AM DAVID! Başlıklı belgesel 2016 yılında Deutscher Kamerapreis ödülüne layık görüldü.

Rûken Tekeş Diyarbakır’da dünyaya geldi, uluslararası insan hakları uzmanı ve film yönetmeni. 2015 yılında toplumsal, siyasal ve ekolojik konularda senaristlik ve yönetmenlik yapmaya başlayan sanatçının ilk kısa filmi HEVÊRK / THE CIRCLE çok sayıda ödüle layık görüldü, 2017’de Avrupa Film Ödülü’ne aday gösterildi. İlk uzun metrajlı filmi AETHER’in prömiyeri 2019 Visions du Réel Fim Festivalı kapsamında gerçekleşti; film uluslararası festivallerde ödül aldı. Tekeş İstanbul’da yaşamakta ve yeni uzun metrajlı filmi PHILAX üzerinde çalışmaktadır.