Hezarfen Ensemble Ketan Bhatti’nin eserlerinden bir seçkiyi yorumluyor. Ayrıca toplululuk Bhatti’nin İstanbul Tarabya Kültür Akademisi’nde altı ay burslu olarak kaldığı sürede bestelediği Istanbul Mimesis adlı eserinin ilk icrasını gerçekleştiriyor. Ketan Bhatti konserde hazır bulunacak ve Hezarfen Topluluğu’nun üyesi Ulrich Mertin ile eserleri hakkında söyleşi gerçekleştirecek.

Ketan Bhatti farklı türler ve kültür dünyaları arasında gezinen bir besteci ve davulcudur. Çalışmaları çağdaş oda müziğinden, deneysel müzik ve dans tiyatrosuna, sahne ve film müziklerinden elektronik ve Hip-Hop altyapılı prodüksiyonlara kadar uzanır. Tiyatro müziği bestecisi olarak 2003 yılından beri erkek kardeşi Vivan Bhatti ile düzenli olarak yönetmen Nuran David Çalış’ın oyunları için çalışmaktadır. Bunlar arasında Deutsches Theater Berlin ve Schaupiel Köln’deki oyunlar sayılabilir. Ketan ve Vivan Bhatti kardeşlerin tiyatro müziği eserleri Feridun Zaimoğlu ve Roland Schimmelpfennig gibi yazarlarla yaptıkları ortak çalışmalara dayanmakta ve entegrasyon ve dışlanma gibi sorunlara değinmektedir ve bunlar arasında Neuköllner Operası ve Berlin Der Tischlerei der deutschen Oper’deki dünya prömiyerleri sayılabilir. Ketan Bhatti down sendromlu insanlarla yapılan özel bir dans tiyatrosu için koreograf David Camplani ( Sascha Walz & Guests) ile ve sosyal açıdan yoksun ortamlardaki günümüzün gençlik kültürü hakkında bir oyun için Kadir Amigo Memiş ile birlikte çalıştı. Sanatçı Cymin Samawatie ile birlikte Divan der Kontinente adlı transkültürel bir oda orkestrasını yönetmektedir.

Berlinli ve İzlandalı topluluk Ensemble Adapter ile yakın işbirliği yeni müzik ve groove konulu Viyana Modern Festivali (2015) çerçevesinde bir dizi dünya prömiyerinin gerçekleşmesinin yolunu açtı. Bhatti sayısız yayın ve uluslararası konserin yanı sıra, burslara ve ödüllere da layık görüldü. Bunlar arasında Dt. Musikrat, Berlin Senatosu ve Goethe-Institut ödül ve bursları sayılabilir.

Simon Stockhausen ile gerçekleşen caz ve yeni müzik konserinin bestecisi olarak Karl Hofer Ödülü’ne (2008) layık görüldü. Ketan Bhatti 2017 yılının Ocak-Temmuz ayları arasında Tarabya Kültür Akademisi’nin bursiyeri olarak İstanbul’da bulundu.

Hezarfen Ensemble

Kurulduğu Ocak 2010’dan bu yana, Hezarfen Müzik Topluluğu’nun Türkiye’deki çağdaş müzik dünyasına önemli bir etkisi olmuştur. Topluluk, dünyanın dört bir yanından bestecilerin sayısız eserinin gala konserlerini yenilikçi formatlar kullanarak gerçekleştirmiş, Türk bestecilerin eserlerini de Türkiye’deki müzikseverlerin yanı sıra Avrupa’daki dinleyici kitlesine de sunmuştur. Ödüllü topluluk, Maerz Müzik Festivali, Rotterdam Operadagen, Klangzeit Festival Münster, İstanbul Müzik Festivali, Köln Acht-Brücken Festivali, Triesta Prima gibi önde gelen Avrupa müzik festivallerine katıldı. Türkiye’de Borusan Müzik Evi, Goethe-Institut, Alman Konsolosluğu, Akbank Sanat ve Albert Long Hall’da verdiği konserlerle çağdaş müzik ve sanatın geniş dinleyici kitlesine ulaşmasını sağlamaktadır.

Hezarfen Ensemble’nin disiplinlerarası çalışmaları, elektroniğin metin ve video ile entegrasyonundan (Music of Displacement) dans, müzik tiyatrosu ve oda operası projelerine kadar çeşitlilik göstermektedir. Topluluk, 2015-2020 yılları arasında, dünya çapında öncü niteliği olan Avrupa kaynaklı araştırmalar için verilen bir Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) hibesi olan, Doğunun ve Batının Ötesinde adlı projede yer almakta ve uzun vadeli hedefi olan Türk geleneksel çalgıları ve vokali ile çağdaş müziği harmanlamak doğrultusundaki çalışmalarına devam etmektedir. Hezarfen, 2016’da İstanbul Müzik Festivali bünyesinde, NohLab (İstanbul) ve Bodies in Flight (İngiltere) ile birlikte, Yaşar Kemal’in Deniz Küstü adlı eserinin Simon Jones tarafından gerçekleştirilen multimedya versiyonunun gala konserini gerçekleştirdi. Bunun devamı olarak 2019 yılında Yaşar Kemal’in Binboğalar Efsanesi adlı hikâyesi bir disiplinler arası opera şeklinde yorumlanacaktır.

Hezarfen, İstanbul Teknik Üniversitesi konuk topluluğu programı çerçevesinde ve İngiliz Konsolosluğu ile birlikte Türkiye ve dünya çapında yürüttükleri eğitim programları aracılığıyla, Türkiye içinden ve ötesinden genç bestecilere atölye ve performans olanakları sunarak yeni müzikal seslerin desteklenmesi ve geliştirilmesi konusunda kilit bir rol oynamaktadır. 2017 yılında Hazerfen Ensemble Mark Andre’nin himayesinde gerçekleşen Bilkent Bestecilik Akademisi’nde konuk topluluk programında ve aynı yıl Würzburg Gitar Festivali DAAD tarafından desteklenen uluslararası değişim projesinde yer aldı.