Theo Eshetu: Yüzler ve Yerler

Kültürel kimlikler hiçbir zaman sabit ve tanımlı olmamış, politik gelecek tasarıları tarafından oluşturulmuş ve biçimlendirilmiş, tarihsel olaylar tarafından inşa edilmiş ve yıkılmış, kültürel nesnelerin yerlerinden edilmesiyle ve nüfusların göç etmesiyle dalgalanmalar göstermiştirdir. Theo Eshetu eserlerinde her zaman kültürel kimlikler konusunu ele alıyor. documenta 14’te gösterilen Atlas Fractured adlı çalışması, yüzlerin temsilleri üzerinden kültürel kimliklerin tarihi üzerine düşünme girişimidir. Çalışmada, büst, maske ve sanat eserlerinin kopyaları, gerçek insanlar üzerine yansıtılara alternatif anlatılar ve tarihçeler ortaya sürülüyor. Burada Avrupa kültür modelleri artık merkezde değil; kıtalara göre ayırma mantığına dayanan sınır hatlarının geçerliliği sorgulanıyor. Fizyonomi artık coğrafyayla ortak paydada buluşamıyor çünkü yüksek hareketlilik oranı sayesinde dünya ülkeleri çok daha bütünleşmiş bir halde.
Theo Eshetu sergide iki video enstalasyon sunuyor; bunlar, bir portre fotoğrafları serisinin eşlik ettiği Atlas Fractured (2017) ve The Slave Ship (2015) adlı çalışmalardır. Theo Eshetu, Atlas Fractured Tarabya’da kurgulayıp daha sonra documenta 14 için geliştirdi.